Organik Tarım, Bitkisel ve hayvansal ürünler, su ürünleri ve girdilerin organik tarım metoduna uygun olarak üretilmesi ile orman alanları veya doğadan toplanarak elde edilen ürünlerin tüketiciye ulaşıncaya kadar olan bütün işlemlerin Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına ilişkin yönetmelik hükümlerine uyularak yapılmasıdır (2). Organik Tarım, doğadaki dengeyi koruyan, toprak verimliliğinde devamlılığı sağlayan, hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak doğadaki canlıların sürekliliğini oluşturan, doğal kaynakların ve enerjinin optimum kullanımı ile optimum verimlilik alınan bir sistemdir (3).
Gelişmiş dünya ülkelerinin bir çoğunda olduğu gibi, son yıllarda ülkemizde de giderek daha fazla konuşulan ve uygulama sahası bulan bu tarım tekniği insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermektedir.
Bu konuda ilk ciddi gelişme 1972 yılında Almanya’da Uluslar Arası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM)’nun kurulmasıdır.
Ülkemizdeki organik tarım gelişmeleri 1992 yılında ETO (Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği)’ nun kurulmasıyla başlamış, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı 18 Aralık 1994 tarihinde bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin Ekolojik Metotlarla Üretilmesine İlişkin ilk yönetmeliğini, 1995 yılında söz konusu yasanın yaptırım içeren maddelerine ilişkin değişiklik yönetmeliğini çıkartmıştır. Bu yönetmelik Avrupa Birliği mevzuatında bugüne kadar yapılan bir çok tadilatı, organik tarımın esasını düzenleyen yeni yönetmelikleri ve ihracattaki düzenlemeleri de kapsayacak şekilde yeniden gözden geçirilmiş ve organik ürünlere ilişkin Türk logosunun da içinde yer aldığı yeni yönetmelik 11 Temmuz 2002 tarihli 24812 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ülkemizde organik olarak üretilen ürünlerin büyük bir kısmı ihraç edilmekte olup ülke içi pazar da günden güne gelişmektedir.
Türkiye’de Organik Tarımı Yapılan Ürünler ve Pazarlandığı Ülkeler (4)
|
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!